Belediyecilik, beldenin sorunlarını çözmek ve belde halkının ortak ihtiyaçlarını karşılamak için kurulan yerel yönetimlerdir. Belediyeler, imar, su, kanalizasyon, ulaşım, çevre, temizlik, zabıta, itfaiye, kültür, sanat, turizm, gençlik, spor, sosyal hizmet ve yardım gibi pek çok alanda hizmet verir veya yaptırır. Belediyeler ayrıca okul öncesi eğitim kurumları açabilir, okul binalarının inşaatı ve bakımını yapabilir, sağlık tesisleri açabilir ve işletebilir, kültür ve tabiat varlıklarının korunmasını sağlayabilir. Belediyelerin görevleri kanunlarla belirlenir ve belediye meclisi kararıyla uygulanır.
Kaldırımları yüksek ve kaldırımlarında yürünemeyen bir yer şehir olabilir mi?
Bu sorunun cevabı kişiden kişiye değişebilir. Bazıları şehir olmanın sadece fiziksel özelliklerle ilgili olmadığını, şehrin kültürel, sosyal ve ekonomik bir kimliği olduğunu savunabilir.
Bazıları ise şehir olmanın belli bir altyapı ve yaşam kalitesi standardı gerektirdiğini, kaldırımların insanların güvenli ve rahat yürüyebilmesi için önemli olduğunu düşünebilir. Bu konuda farklı görüşler olabilir ama şunu söyleyebiliriz ki belediyelerin kaldırımları düzenleme ve iyileştirme gibi bir görevi vardır.
Kaldırımların yüksekliği ve yürünebilirliği hem estetik hem de işlevsel açıdan önemlidir. Kaldırımların yüksekliği engelli vatandaşların erişimini zorlaştırabilir. Kaldırımların yürünebilirliği ise hem yayaların hem de araçların trafik akışını etkileyebilir. Bu nedenle belediyelerin kaldırım sorunlarına duyarlı olması ve çözüm üretmesi gerekir.
Kaldırımların taşları çıkmış kot farkı var kimi yerde bozulmuş standar yüksek değil bazı bölgeler de çok dar insan yaşamını nasıl etkiler? Bu sorunun cevabını bulmak için bir gün boyunca kaldırımlarda yürüdüm. İşte gözlemlerim:
- Kaldırımların taşları çıktığında, insanlar yürürken dikkatli olmak zorunda kalıyorlar. Aksi takdirde, ayağını burkabilir, düşebilir veya yaralanabilirler. Bu durum hem zaman kaybına hem de sağlık sorunlarına yol açabilir.
- Kot farkı olan yerlerde, kaldırım seviyesi birden değişiyor. Bu da insanların adımını ayarlamakta zorlanmasına neden oluyor. Özellikle yaşlılar, engelliler veya bebek arabası kullananlar için bu çok sıkıntılı bir durum. Bu kişiler kaldırımı kullanmak yerine yola inmek zorunda kalabilirler ki bu da trafik tehlikesi yaratır.
- Bozulmuş kaldırımlar, hem görüntü hem de işlev açısından kötü bir etki bırakıyor. Bozulmuş kaldırımlarda su birikintileri oluşuyor, çöp ve pislik birikiyor, bitkiler büyüyebiliyor. Bu da kaldırımın temizliğini ve hijyenini bozuyor. Ayrıca, bozulmuş kaldırımlar yürümeyi zorlaştırarak insanların enerjisini ve motivasyonunu düşürüyor.
- Standart yüksekliği olmayan kaldırımlar, insanların rahatça yürümesini engelliyor. Bazı kaldırımlar çok yüksek, bazıları çok alçak olabiliyor. Bu da insanların adımını bozuyor, denge sorunları yaşamasına neden oluyor. Standart yüksekliği olmayan kaldırımlar aynı zamanda araçların park etmesini de zorlaştırıyor. Araçlar kaldırımın üzerine çıkamadığı için yolu daraltabiliyor veya kaldırımın kenarına zarar verebiliyor.
- Çok dar kaldırımlar ise insanların sosyal mesafeyi korumasını imkansız hale getiriyor. Çok dar kaldırımlarda iki kişi yan yana yürüyemiyor, karşıdan gelenlerle çarpışma riski artıyor. Bu da insanların stresini ve sinirini arttırıyor. Çok dar kaldırımlar ayrıca insanların durup dinlenmesine veya vitrinlere bakmasına da izin vermiyor. Bu da insanların keyif almasını ve alışveriş yapmasını engelliyor.
Sonuç olarak, kaldırımların taşları çıkık, kot farklı, bozuk, standart yüksekliği olmayan veya çok dar olması insan yaşamını olumsuz yönde etkiliyor. Bu sorunların giderilmesi için belediyelerin daha fazla çalışması ve vatandaşların daha fazla duyarlılık göstermesi gerekiyor.
Afyonnet













Yorumlar